- “Kim Müslüman’ı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır Kim bir Müslüman’ı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter ” (Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr)

Kim, helâl kazancından bir hurma kadar sadaka verirse, – ki Allah, helâlden başkasını kabul etmez – Allah o sadakayı kabul eder Sonra onu dağ gibi oluncaya kadar, herhangi birinizin tayını büyüttüğü gibi, sahibi adına ihtimamla büyütür ”,
“Her Allah'ı n günü iki melek iner Bunlardan biri; Allah'ım! Malını verene yenisini ver! diye dua eder Diğeri de ;Allah'ım! Cimrilik edenin malını yok et! Diye beddua eder " ( Buhârî, Zekât 27; Müslim, Zekât 57)

Kuran-ı Kerimde "iyilikte ve takvada birbirinizle yardımlaşın, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın" buyurulmaktadır. Buna göre meşru olan aklen ve dinen uygun olan her hususta insanlar birbirleriyle yardımlaşacaklardır.

. Dinimizin zekat emri müslümanları her sene daha çok kişiyi sevindirmeye teşvik etmiş, Sadaka-i Cariye (öldükten sonra da sevap yazdıran sadaka) düşüncesi müslümanları daima yardım etmeye sürüklemiştir. Yardım eden fert mutlu olurken yardım gören kişi de eksiğini giderme imkanına kavuşur. Zengin ile yoksul arasındaki farklılık azalır. Her iki insan arasında seviye farkına rağmen temiz duygularla örülen bir kardeşane sevgi ve saygı bağı başlar. Toplumda böylece sosyal denge sağlanmış olur. Yardımlaşmanın yüksek derecede yapıldığı toplumlarda huzur, mutluluk ve başarı olur. Böyle cemiyetlerde insanlar arasında dostluk duyguları kuvvetlenir, kin ve nefretler erir, yok olur, haset kalkar.

 Yerde ve gökte ne varsa hepsi Allah'ındır.Fakat, Cenâb-ı Hakk, yerde ve gökte bulunan bütün varlıklar, yüce katından bir lütuf ve bağışlama olarak, insanların hizmetine vermiştir. Varlığın sahibi olan Allah Teâla, bunu, kullarından dilediğine verip dilediğinden alacağını açıklamıştır.Ancak kendilerine mal ve mülk verdiği kişilere, malları ile ilgili bazı sorumluluklar yüklemiş ve görevler vermiştir. Bu sorumluluk ve görevler, Allah'ın bir emaneti olan mallardan bir kısmının başkalarına verilmesidir. Cenâb-ı Hakk, iman ve namazdan sonra, malın başkalarına verilmesini emretmiştir.


BEYOĞLU DİN GÖREVLİLERİ DERNEĞİ olarak düşüncemiz,Üniversite’de okuyan kardeşlerimizi Allah’ın bize vermiş olduğu nimetlerden istifade ettirmek.

Bu duygu ve düşünce çerçevesinde kardeşlerimizin eğitimine katkı olması bakımından  2012-2013 Öğretim döneminde 21 talebemize EĞİTİME KATKI BURSU vermeye başladık.Bunun mutluluğunu yaşıyor ve Allah’a hamd ediyoruz..

Öğrencilerimize Başarılar Diliyoruz

BEYOĞLU DİN GÖREVLİLERİ DERNEĞİ

 



1374 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam34
Toplam Ziyaret111434
Saat
Takvim
NAMAZ SAATLERİ
KIBLE BUL
MEKKE
MEDİNE
GAZETELER

Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.171532.3004
Euro34.902035.0419